bugün

entry'ler (119)

juolavehna

5. nesilden bu yana burada olmasına rağmen uludağ'ın bu sikik hali nedeniyle yıllardır yazmadığı ekşi ve itü'ye dönme kararı almış yazardır.

uludağ sözlük

"yarrak gibi sozluk." tanimiyla yarrakligina bir yarraklik daha eklemek istedigim sozluk.

3 b deki aynura asik cocuk

entrylerini okumam bilmem de, ama nickini her zaman sevmiş hatta kıskanmışımdır. zira ben de buna uygun 1 a daki asya ya asik çocuk diye bir nick alacaktım da yediremedim kendime ulan daha 1. sınıfta aşk acısı çekmiş ameleler var taşağına alet olmamak için. neyse yahu! askerdeymiş şafak da doğan güneş olmuş. hoşgelmiş. nickini görüp görüp gülümseyeceğim yegane kişi.*

the lovely bones

--spoiler--
kızı öldüren orospu çocuğu çok güzel öldü içimin yağları eridi.
--spoiler--

iş bu entry yer kapma ibneliğimin tutmasından ötürü girilmiştir. birgün gelip insan gibi doldururum. belki.

sözlük yazarlarının anneler günü hediyeleri

ben anneme bir şey alamadım. ancak telefonla konuştum yüzlerce km uzaklık yüzünden. ona yarın sabahattin ali'nin bir şiirinin yazıldığı kart yollayacağım. "öyle günler gördüm ki" kitabında geçen. okumayı öğretip beni dünya'ya dünya'yleı bana kazandırdığı ve ihtiyacım olduğu her an yanımda olduğu ve elbette evlenecek yaşa gelmeme rağmen dizinde uzanıp kollarını bana sarar halde uyuma fırsatı sunduğu ve yade deyip beni sevdiği için.

--spoiler--
ah anam benim garip anam, gene al beni kollarına...
ezginin günlüğü, bilmiyorum ne olacak
--spoiler--

kemal sunal filmlerindeki yaran replikler

hababam sınıfı tatilde filminden. malumunuz, hababam sınıfı izci olup dağ bayır dolaşırken oymak beyi'mizi yani badi ekrem'i yani şener şen'i at kaçırır. kahramanımız şaban* kızlar için casusluk yaparken yakalanır ve oba mahkemesinde yargılanır. iddia makamı iddiasını ortaya atar ve şabanımız savunmaya geçer.

--spoiler--
bu hazin bir aşk hikayesidir. bu kızlar vahşi cazibeme aldandılar. bu hazin bir aşk hikayesidir. bu kızlar beni ifal etti. siz aşk nedir bilmez misiniz? ben bir aşk kurbanıyım.
--spoiler--

mahkeme karar verir: sanığın inek olmasından dolayı yahni yapılmasına...

yılmaz erdoğan

*bir zamanlar anadolu da filmi ile oyunculuktaki ustalığını tekrar tasdik etmiştir. siyasi görüşü zerre umurumda değildir. ben şiirlerine ve oyunculuğuna bakarım. bitti. bu kadar.

fenerbahçe

babanın öğrettiği ilk şeylerdendir. geceleri hastahanede nöbette olduğu için maçlarını birlikte izleyemediğim, izleyebildiğimiz tek maçı** da kaybettiğimiz, bir maç uğruna hayatımda ilk ve şu ana dek son kez ağladığım, henüz geçen hafta kargoyla yolladığı elbiselerin en üstüne formasını özenle katlayıp koyduğu biricik babamın biricik takımı. biricik takımım. 4 yıllık yurt hayatımın sonlarına doğru artık futboldan nefret eder hale gelsem de fener aşkı her zaman en güzel duygularımı ve en güzel anılarımı sakladığım yerde duracak. artacak, ama eksilmeyecek bu sevgi. eksilirse baba sevgisi eskiyecek zira. sözün özü; fenerbahçe, baba deyince akla gelen 3. şeydir. (sevgi, aile, fenerbahçe)

çılgın hüzünlü

turgut uyar'ın sesini duyma şerefine nail olduğumuz nadir şiirlerindendir.

--spoiler--
kar dindi
gerçekten dindi
ellerine bakabilirsin artık

--spoiler--

http://ulu.so/uofoz8

tehlikeli oyunlar

(#15421321) babası korunsaymış keşkem.

en iyi film müzikleri

hans zimmer imzası bulunan bütün film müzikleri. hemen aklıma gelenler:
(bkz: gladiator)
(bkz: rain man)
(bkz: sherlock holmes)
bunun dışında yann tiersen imzalı amelie filminin müzikleri bambaşkadır.

sözlük yazarlarının kaybettiği en son şey

aklımı kaybettim sözlük, heyecanım da yok artık. aşkım da gitti acım da. bir ben kaldım.
(bkz: tek kişiyim ben hala)

diken ucu

http://www.apopulerdergi....k-bildik-murat-mutlu.html

aykut1998 e sbs de başarılar

(bkz: sikcem artık aykut1998 inizi ama ha)

fenerbahçe takım otobüsüne yapılan silahlı saldırı

iddianın kaynağı fb tv muhabiridir.
http://www.ajansspor.com/...ine_silah_mi_cekildi.html
https://twitter.com/#!/ne...status/199265440000778240

paris hilton un köpeklerine malikane yaptırması

paris hilton'un amını götünü dağıtma isteği uyandıran bilgi. ne insanlar var be vay amk. vay ki ne vay!

yaran facebook iletileri

--spoiler--
televizyon ekranını ikiye böldüm. bir tarafta lig tv'de fener maçının kritikleri,diğer tarafta elazığ'daki şenlikleri takip ediyorum yerel kanallardan. dizimin üzerinde bilgisayar face'de paylaşımları takip ediyorum. güzel bir gece ama aynı zamanda bayağı yorucu.

--spoiler--

koskoca tarih proföserünün paylaşımıdır. sevecen, tatlı ve fenerli.*

büyükelçilere verilen toprağımızı satın talimatı

ülke topraklarını satanın yarın neyi satacağını hepimiz bilmekteyiz uzun uzun anlatmaya gerek yoktur.

--spoiler--
oğuz han adıyla da bildiğimiz mete han, gecesini gündüzünü katarak çalışıyor, hun türkleri’nin devleti gittikçe güçleniyordu. ancak ne var ki, komşuları olan çinliler türklerin kuvvetlenmesinden kuşkulanmaya başlamışlardı.

mete han’la savaşmak için sebep arayan çin hükümdarı; günün birinde bir elçi göndererek o’nun çok sevdiği atını istetti. eski türklerde devleti ilgilendiren böyle önemli konulara hakan kendi başına karar vermediği için mete han hemen kurultay’ı topladı. durumu görüşen kurultay, atın düşmana verilmemesi görüşündeydi.ancak, mete han konuyla ilgili olarak söz aldı ve şunları söyledi:
“- i̇stenilen bu at bana aittir. kendime ait bir mal için milletimi savaşa sürükleyemem. atım milletim için feda olsun!”
at, çin’den gelen elçiye teslim edildi ve gönderildi.

ancak, mete han!ın bu hareketi düşmanın cür’etini arttırmıştı: yeni bir elçi göndererek mete han’ın hizmetinde bulunan ve o’nun çok önem verdiği kadınlarından birini istediler.
durum kurultay’da görüşüldü ve kadının gönderilmemesi şeklinde bir karar oluştu. son olarak mete han söz aldı ve şunları söyledi:
“- evet, bu kadın benim için çok değerlidir ama, milletim için feda etmekten çekinmeme doğru olmaz. kendi menfaatim için savaşı göze almak milletin kaderiyle oynamaktır. atım gibi onu da milletime feda ediyorum!”
artık çinliler iyice şımarmışlardı. mutlaka bir savaş sebebi bulmak ve daha fazla güçlenmeden hun türklerini ortadan kaldırmak istiyorlardı. elçilerini tekrar gönderdiler ve bu defa, iki ülke arasında bulunan bir toprak parçasını istediler.

mete hankonuyu kurultay’a getirdi. durum görüşüldü ama bu defa farklı bir karar çıktı: daha önce mete han’a mahçup olan kurultay üyeleri, “verimsiz bir toprak parçasını düşmana vermekten ne çıkar” görüşünü benimsediler.
bunun üzerine mete han ayağa kalktı ve şöyle haykırdı:

“- ey gün görmüş ihtiyarlar! şimdiye kadar düşman tarafından istenen şeyler nefsime aitti. şimdi istedikleri toprak parçası ise milletimize aittir ve vatanımızın bir parçasıdır. söyler misiniz, kimin malını kime veriyoruz? artık savaş kaçınılmaz olmuştur. herkes bunu böylece bilsin ve hazırlığını yapsın!”
kurultay üyeleri mete han’a bir defa daha mahçup olmuşlardı. hemen hazırlıklara girişildi. mete han, kısa zamanda toplanan ve savaşa hazır hale gelen ordusuna şöyle seslendi:

“- vatanı için her an ölmeye hazır olan kahramanlarım! artık düşmana verilecek bir şeyimiz kalmadı. şimdi onlara oklarımızla, kargılarımızla ve kılıçlarımızla cevap vereceğiz. i̇l beyleri, boy beyleri, askerlerim! hedefiniz çin ülkesidir; haydi, yürüyün!..”

bu, mete han’ın kurduğu dünyanın ilk düzenli ordusunun ilk büyük seferiydi. bu sefer, adına ve kumandanına yakışır bir şekilde zaferle sonuçlandı. çok geçmeden mete han’ın daha önce çin’e gönderdiği atı ve kadını da kurtarıldı.
--spoiler--

söyleyecek başka bir şeyim yok.

entry ne be

ben bu gece güzel bir arkadaşlığın başladığına inanıyorum. hoş sohbetiyle gecemi aydınlattığı için teşekkür ediyorum kendisine.

haxballdaki ece yi ariyorum

* (bkz: arif in manchester a attığı golü arıyordum)*